Toprağa birtakım asitler kullanarak, toprak pH sı düşürmek mümkündür. Ancak bu iş için Leonardit (Humik ve Fulvik Asitler) ya da Potasyum Humat (Sıvı Humik Asit olarak bilinir.) kullanmak, kalıcı ve en geçerli çözümdür. Bu işlem şöyle gerçekleşir: Torağa Leonardit kullandığımızda, Leonardit içerisindeki Humik Asitler ve Fulvik Asitler yavaş yavaş çözünürler. Bu çözünme 15-20 yıl içerisinde ancak tamamlanır. Çözünen bu organik asitler toprağa birçok faydalar sağlarlar. (Bu faydalar; “Leonarditin Kimyasal Faydaları” bölümünde anlatılmıştır) Bu faydaların yanında, Humik Asitler; toprak pH sını yükselten, alkali ajanlar adını verdiğimiz ağır metallerle çözünmeyen bileşikler yaparak, ağır metalleri etkisiz hale getirirler. Oluşan bileşiklerin çözünme kabiliyeti olmadığı, çözünürlüğü çok çok düşük olduğu için çakıl taşı gibi davranırlar. Bu bakımdan, Humik Asit toprak için bir mucizedir. Toprağı ve onu böcek ilaçlarıyla kirleten bizleri yaratan Allah, şifasını da yanı başında yaratmıştır. Potasyum Humat kullanıldığında da yine potasyum mineralleri bitkiler tarafından tüketildiği için, yalnız kalan Humat anyonları ağır metallerle çözünmeyen bileşikler yaparak, ağır metalleri etkisiz kılarlar.
Çiftçilerimiz Leonardit ve Potasyum Humat (Sıvı Humik Asit) alırken, bu organik bileşiklerin çok düşük pH lı olmasını bekliyorlar. 2-4 pH lı olarak ifade edilen, Leonardit ve Potasyum Humatlara itibar ediyorlar. Oysa büyük moleküllü, az çözünür Asitler olan, Humik ve Fulvik Asitlerin pH larının bu seviyede düşük olması beklenemez. Leonardit; 5-7 pH aralığında olduğu gibi, Potasyum Humatların da (Sıvı Humik Asitler) 8,5-11 pH olmaları beklenir. Zira 7 den daha düşük olan pH aralığında Potasyum Fulvatlar çözünerek, çözeltiye geçtiği halde, Potasyum Humatlar çamur gibi çökelir. Böylece satışa sunulan maddenin içinde bulunmaz. Çamur gibi çökelerek, Humatların üretildiği tesiste kalır.
Satıcılar ve çiftçiler, pH kavramını skaler bir büyüklük olarak nitelendirdiği için, toprak pH sını en iyi düşüren ürünlerin, en düşük pH lı ürünler olmasını bekliyorlar. Tıpkı sıcak ve soğuk suyun karıştırılarak, ılık su elde edilmesi gibi düşünüyorlar. Elbette herkesin kimya bilmesi beklenemez. Çünkü kimya Farz-ı Ayn bir ilim değildir. Yanı herkesin üzerine farz değildir. Toplumda bilenlerin olması yeterlidir. Ama kimya bilenlerin, bu basit bilgiyi herkesin anladığı dile çevirip paylaşması da bir mecburiyettir. Bilginin zekâtı ancak paylaşılarak ödenebilir. Humik Asitin sabit bir formülü olmamakla birlikte, aşağıdaki şekilde önerilene benzeyen molekül yapılarına sahiptir. Humik Asit molekülünün sadece asidik karakterde olması toprak pH'ını düşürmek için kâfidir. Humik Asiti KOH (Potasyum Hidroksit) ile tepkimeye soktuğumuzda (Sıvı Humik Asit Yapımı videomuzda anlatılmıştır), Humik Asit molekülü üzerindeki (COOH) köklerinde bulunan Hidrojen (H) yerine Potasyum (K) bağlanarak, az çözünen Humik Asit, daha iyi çözünen Potasyum Humata dönüşmüş oluyor. Bir Humik Asit Molekülüne 8-10 adet Potasyum (K) bağlanabiliyor. Bunun sebebi, Humik Asitin organik molekülünün özelliğidir. Potasyum Humat toprağa kullanıldığında, moleküle bağlanarak tepkimeyi oluşturan potasyumlar, bitki tarafından besin olarak tüketildiği için; ondan boşalan, eksi yüklü kısımlara diğer ağır metaller bağlanarak, çözünmeyen bileşikler yapıyorlar. Dolayısıyla, Ağır Metaller (Toprak pH'ını yükselten alkali ajanlar) bir nevi, Humat anyonlarının tuzağına düşerek, onlara bağlanıp tutsak oluyorlar, çakıl taşı gibi çöküyorlar. Bu işlemde, Humatların pH'ı değil, mol sayıları önemlidir. Ne kadar çok sayıda Humik Asit molekülü ya da Humat anyonu toprağa kazandırılırsa, o kadar fazla alkali ajan tutsak edilmiş olacaktır.
Bununla birlikte organik asitlerin birçoğu, organik atıkların içinde bulunacağından dolayı; hem toprağa organik madde kazandırmak, hem de bu asitlerden faydalanmak için organik atıkların bir yerde toplanıp bekletilerek, fermantasyonu sağlanmalı, kompost haline getirilerek, topraklarımıza kazandırılmalıdır. Bunların en başında, kuş ve hayvan gübreleri olmak üzere; kan, kemik tozu ve bütün yemek artıkları; meyve kabukları ve bitkisel atıklar, bu şekilde değerlendirilmelidir.
Çok düşük pH'lı; Nitrik Asit, Sülfürik Asit ve Fosforik asitler de kullanılabilir. Toprak pH sı bu asitlerle geçici olarak bir miktar düşürülebilir. Bu esnada bitkiler uygun ortamlar bularak gelişmelerini sürdürürler. Ancak bu asitlerin anyonlarının [Nitrat (NO3 )--, Sülfat ( SO4)-- ve Fosfat (PO5)-- ] her biri birer bitki besini olarak tüketileceğinden dolayı, toprak pH'ı yeniden yükselir. Kalıcı bir pH düşüşü sağlanamaz. Bu bakımdan hiç biri Leonarditin bünyesinde bolca bulunan Humik ve Fulvik Asitlerin yerini tutamaz.
Comments